Dolmuş Camping Geyikli
Tatilimi yazacaktım ama geç olacağını da biliyordum. Sonuçta tatilde para harcamışsın, çalışarak telafi etmen lazım. Neyse. Bugün müsaitim ve vaktimi o güzel insanların o güzel kamp alanına ayıracağım.
Tatilimizi kamp olarak kararlaştırdık ama altınızda araba yoksa bu çok büyük bir sıkıntı. Nerede yapacaksınız, ulaşım nasıldır, yükünüz bu yolculuk için yeterli mi, ağır mı vs. vs. O yüzden oturduk internetin başına. Dünya kadar yer bulduk inceledik. Çevremizden önerilenleri de kontrol ettik ama bir türlü içimize sinen bir yer bulamadık. Bulduklarımız herkesin tavsiye ettiği ve gittiği yerlerdi. Doğal olarak iş doğa, kafa dinlemeden çıkıyor, gürültülü kamp etkinliğine dönüyor. Evet güzel yerler var ama o güzel dedikleri yerlerde bile sıcak su sıkıntı yaşayanlar oluyor. Yani kamp işi çileye dönüyor. Kendi beğendiğimiz yerleri aradık görüştük. Ya telefondaki ses tonunu beğenmedik yada kamp alanına istenilen gereksiz fiyatı. En sonunda güzel halamın tavsiyesi üzerine Çanakkale - Geyikli' de olan Dolmuş Camping' i aradık. Telefondaki o şirin ses tonu ve ilgi zaten gitmeniz için en baş sebep. Görüştük ve rezervasyonu yaptırdık.
Biletleri Pamukkale Turizm'den aldık. Zaten bölgeye hakim bir firma. Kesinlikle sizinde tercihiniz Pamukkale olsun. Haricinde sıkıntı çekebilirsiniz.
Ve yola çıktık. Gayet sıkıntısız ve rahat bir yolculuktu. Sizi direk Geyikli otogarına götürüyor. Otogarda servis alıyor Dolmuş Camping'e bırakıyor. Bu sizin için çok büyük bir kolaylık. Sabah 08:00 sıralarıydı ve Dolmuş Camping' teydik. Kamp sakindi. Bizi 2 şirin dostumuz karşıladı. Önce bizi güzelce koklayıp güvenlik kontrolüne aldılar :) Onayı aldıktan sonra kamp alanına girdik. Çadırı kurabileceğimiz yerleri gösterdiler ve yerimizi seçip hızlıca kurulumu yaptık. Ardından çıkıp biraz keşif yapmak istedik. Kamp alanında yok yok. Sürekli temiz tuvaletleri, sıcak suyu eksik olmayan duşları, ütüleri, çamaşır makineleri ve güzel sahipleri :) Kahvaltıyı kaçırmamak için keşif işini çok uzatmadan kahvaltı alanına gittik. Kendi yaptıkları sıcak poğaça ve yumurtalı ekmek ile güzel kahvaltımızı bitirdikten sonra sahile indik. Sahili temiz ama bazen esen rüzgar sinirlerinizi bozmuyor değil. Deniz o gün dalgalıydı. Söylenene göre o günkü dalga şiddeti bize denk gelmiş. Diğer günler gerçekten o kadar dalga yoktu. Biraz yüzdükten sonra kampa geri döndük. Kimisi sallanan sandalyede kitap okuyor, kimisi hamakta uyuyor, kimisi müzik dinliyor, kimisi bir şeyler atıştırıyor. Müthiş bir sessizlik ve huzur hakim. Bizde ilk gün muhteşem manzarası olan o meşhur hamaklarına uzanıp kestirdik. Ardından akşam olmuştu ve yemek vaktiydi. Akşam yemeği de sabah kahvaltıları gibi çok çok hesaplı ve lezzetliydi.
Kamp alanında 3. günümüzdü. Kahvaltı için kendimize çay doldururken tatlı bir çift ile tanıştık. Onlarda İstanbul'lu ve bir çok kez gelmişler Dolmuş Camping'e .Kahvaltıdan sonra sahile beraber indik. Keyifli ve eğlenceli bir gün oldu. Kampa döndükten sonra kampın en güzel yerlerinden olan ateş başına geçtik. Erdinç jest olsun diye şarap almış. Oturmadan önce kampın diğer tatlı çiftini de davet ettik ve sağ olsunlar kırmadılar. Gece yarısına kadar yine tadına doyum olmayan sohbet sonrası Bozcaada planı yapmıştık bile. Sabah kahvaltısından sonra hep beraber yola çıktık. Semih abi arabayla iskeleye, oradan da feribotla geçmemizin daha mantıklı olacağını söyledi. Adada belli saatten sonra araç dönüşü sorun olabiliyormuş. Riske atmadan atladık feribota. İndiğimizde meşhur çınar altında kahvemizi içtikten sonra servislere bindik. Aklımızda Akvaryum koyu vardı. Yolculuk sırasında şoförün önerisi olan Akvaryum değil de Beylik koyuna gittik. Beylik koyu daha genişmiş. İyi bir tercih olmuştu. Yine harika bir gün ve yine gün sonu :( Bu kısımları kısa kesiyorum çünkü anlatılmaz yaşanır :) Son gecemizdi. Kamp sahiplerinden Sercan bize açık hava sinemasını hazırlamış. Yani her şey mi bu kadar güzel olur. Hep beraber Pardon filmini izledikten sonra yatma vaktiydi. Sabah Pamukkale servisi kampa kadar geldi. Şoför güzelce çayını içtikten sonra o istemediğimiz geri dönüşü yapıyorduk. Yolda Sercan aradı. Çok erken olduğu için kalkamadığını ve bize iyi yolculuklar demek istediğini söyledi. Gelde bu yazıyı yazma şimdi. İyi bir yazar değilim ama sadece bu güzel insanları anlatmak istedim size. Diyeceğim gidin abi. Dolmuş Camping' gidin ve keyfini çıkarın. Dinlenmiş bir şekilde döneceksiniz. Bir daha ki tercihimiz yine Dolmuş Camping olacak. Seviyoruz sizleri !! :)
Tatilimizi kamp olarak kararlaştırdık ama altınızda araba yoksa bu çok büyük bir sıkıntı. Nerede yapacaksınız, ulaşım nasıldır, yükünüz bu yolculuk için yeterli mi, ağır mı vs. vs. O yüzden oturduk internetin başına. Dünya kadar yer bulduk inceledik. Çevremizden önerilenleri de kontrol ettik ama bir türlü içimize sinen bir yer bulamadık. Bulduklarımız herkesin tavsiye ettiği ve gittiği yerlerdi. Doğal olarak iş doğa, kafa dinlemeden çıkıyor, gürültülü kamp etkinliğine dönüyor. Evet güzel yerler var ama o güzel dedikleri yerlerde bile sıcak su sıkıntı yaşayanlar oluyor. Yani kamp işi çileye dönüyor. Kendi beğendiğimiz yerleri aradık görüştük. Ya telefondaki ses tonunu beğenmedik yada kamp alanına istenilen gereksiz fiyatı. En sonunda güzel halamın tavsiyesi üzerine Çanakkale - Geyikli' de olan Dolmuş Camping' i aradık. Telefondaki o şirin ses tonu ve ilgi zaten gitmeniz için en baş sebep. Görüştük ve rezervasyonu yaptırdık.
Biletleri Pamukkale Turizm'den aldık. Zaten bölgeye hakim bir firma. Kesinlikle sizinde tercihiniz Pamukkale olsun. Haricinde sıkıntı çekebilirsiniz.
Ve yola çıktık. Gayet sıkıntısız ve rahat bir yolculuktu. Sizi direk Geyikli otogarına götürüyor. Otogarda servis alıyor Dolmuş Camping'e bırakıyor. Bu sizin için çok büyük bir kolaylık. Sabah 08:00 sıralarıydı ve Dolmuş Camping' teydik. Kamp sakindi. Bizi 2 şirin dostumuz karşıladı. Önce bizi güzelce koklayıp güvenlik kontrolüne aldılar :) Onayı aldıktan sonra kamp alanına girdik. Çadırı kurabileceğimiz yerleri gösterdiler ve yerimizi seçip hızlıca kurulumu yaptık. Ardından çıkıp biraz keşif yapmak istedik. Kamp alanında yok yok. Sürekli temiz tuvaletleri, sıcak suyu eksik olmayan duşları, ütüleri, çamaşır makineleri ve güzel sahipleri :) Kahvaltıyı kaçırmamak için keşif işini çok uzatmadan kahvaltı alanına gittik. Kendi yaptıkları sıcak poğaça ve yumurtalı ekmek ile güzel kahvaltımızı bitirdikten sonra sahile indik. Sahili temiz ama bazen esen rüzgar sinirlerinizi bozmuyor değil. Deniz o gün dalgalıydı. Söylenene göre o günkü dalga şiddeti bize denk gelmiş. Diğer günler gerçekten o kadar dalga yoktu. Biraz yüzdükten sonra kampa geri döndük. Kimisi sallanan sandalyede kitap okuyor, kimisi hamakta uyuyor, kimisi müzik dinliyor, kimisi bir şeyler atıştırıyor. Müthiş bir sessizlik ve huzur hakim. Bizde ilk gün muhteşem manzarası olan o meşhur hamaklarına uzanıp kestirdik. Ardından akşam olmuştu ve yemek vaktiydi. Akşam yemeği de sabah kahvaltıları gibi çok çok hesaplı ve lezzetliydi.
Yorumlar
Yorum Gönder